Anne biliyor musun bir çocuğum ya ben şimdi büyürken farklılıklarını da büyüten bir çocuk. Bak ne diyeceğim sana anne beni sadece kulağınla değil yüreğinle de dinle. Elbette ki beni bu dünyada en çok seven sensin, farklılıklarımı zor da olsa ilk kabul eden sensin. Elimden tutup doktor doktor gezen okullar seçen, çarelerden çare arayan sensin. İlk gözyaşını görmedim bilmedim sanma ama farklılıklarım için akmasın diyorum artık gözyaşın. Beni gözündeki yaşınla değil yüreğindeki umutla, en güzel gülüşünle büyüt anne.
Korkma anne! Sen varken elbet daha güçlüyüm ve daha güvendeyim ama bu demek değil ki sen yokken güçsüz ve güvensiz olacağım. Beni yılmadan destekle anne. Bana kendi kendime yetebilmeyi öğret. Zor olduğunu biliyorum, o kadar çok uyarana maruz kalıyorum o kadar çok kaygıyla yaşıyorum ki bazen bana söylediklerini duymakta ve anlamlandırmakta zorlanıyorum. Bu bana öğretmeye çalıştıklarını öğrenemeyecek, bana anlattıklarını anlamayacak ve sana anne diyemeyecek olduğumu göstermez. Sabret anne, sen cennet ile müjdelenmiş bir kadınsın. Sen sabırla öğretmeye devam et ki benden ne beklediğini ve ne istediğini bileyim, yapayım.
Yalnız olduğunu düşünüp ağlıyorsun ya çoğu kez, ağlama. Arkadaşlarımın anneleri ve bu dünya üzerine daha adını bilmeyip aynı farklılığı paylaştığım çocukların anneleri, aileleri de senin hissettiklerini hissetti, aynı kaygıları duydu ve aynı yollardan yürüdü. Kızıyorsun ya bazen babama, halama, dayıma, dedeme kızma. Onlar senin kadar güçlü değil demiyorum. Sadece daha zor kabulleniyorlar yaşadıklarımızı, seçtiğimiz ve geçtiğimiz yollarda cesaretlerini daha zor topluyorlar. Burada sana düşen yine sabretmek ve paylaşmak için sorumlulukları öfkelenmeden sık sık herkese kendine düşeni hatırlatman çünkü biz bir eskort aileyiz ve zor bir çocuk olmak benim seçimim olmadığı gibi tüm sorumlulukları kabullenmek de senin seçimin olmamalı.
Biliyor musun anne senin kadar ben de istiyorum her sabah günaydın deyip günlere aydın uyanmayı. Oynamayı ben de istiyorum arkadaşlarımla, sana gün içinde yaptıklarımı anlatmayı, sana her gün sıkıca sarılmayı ben de istiyorum. Tüm bunları başarmak, paylaşmak için gücüm sensin. Sokaklarda yürürken çıkardığım sesten rahatsız olan insanlara, hastanede ağrıyla ağladığımda doktorlara, oyun oynarken hırçınlığımdan korkan arkadaşlarıma benim yerime açıklamalarda bulunduğun ve beni desteklediğin için teşekkür ederim anne.
Sakın ha! Vazgeçme benimle sosyal alanlara girmekten, komşuya gitmekten, mağazaları gezmekten, markete gitmekten, bir restoranda yemek yemekten. Bu hayatta biz de varız onlar kadar biz de sahibiz özgürce yaşamak hakkına ve unutma anne aynı duyguları hissetmeyen aynı durumları yaşamayan insanlar bilmezler tüm bunları. İşte tam da bu sebepten bizi anlamayan, toplumdan dışlayan ve bize hak ettiğimiz değeri vermeyen insanlara öfkelenme. Bilmedikleri için insanları yargılayamayız fakat bildiği halde bizi üzmeye devam edenler varsa hiç üzülme anne. Sen ve ben aşarız tüm engelleri açarız bize kapanmış tüm kapıları sevgimizle, gücümüzle.
Ve son olarak anne nasıl ki ben senin umudunsam sen de benim umudumsun. Benim parmağıma kıymık batsa nasıl acıyorsa yüreğin senin gözyaşın aksa ben aynı acıyı hissederim. Kendine de bana bakıyormuşsun gibi bak anne, tara saçlarımı taradığın gibi saçlarını, ye en güzel yemekleri beni doyurduğun gibi, süslediğin gibi beni giyin en güzel kıyafetlerini, beni mutlu etmeye çalıştığın kadar kendi mutluluğun için de çalış anne çünkü ancak sen mutluysan ben de mutluyum. Gülümse anne sen ne zaman gülümsüyorsan ayaklarının altındaki cennet yanaklarına yayılıyor.