Jeannie Davide RİVERA tanı konulmadan 38 yaşına kadar otizmle yaşayan evli ve dört çocuk annesi bir kadın. Jeannie otizmle büyüdü, fakat etrafındaki hiç kimse onu bilmiyordu. ”Twirling Naked in the Streets and No One Noticed ” sizi bir çocuğun otizm spektrumundaki zihnine doğru yolculuğa çıkaracaktır. Bir ergen bir yetişkine dönüşen ve otistik, eş, anne, öğrenci aynı zamanda yazar olan bir çocuk. Jeannie’nin üç oğlu da kendisi gibi otizmli ve bu durum onun otizm ile olan ilişkisini daha da derinleştirmiş.
Teşhis konmadan asperger sendromu ile yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu üç yaşından başlayarak anlatan bir kitap yazmış. Jeannie verdiği bir röportajda şöyle diyor : “Otizm hakkında ne kadar çok şey öğrendiğime baktım. Çok araştırdım ve okudum. Sonra yazmaya başladım. Yazı yazmak-söyleyemeyeceğim şeyleri konuştuğum sözlerle telaffuz edebilmek, özgür ve canlandırıcı bir deneyim oldu. ”
Otizm tanısı almadan önce yanlış tanılar aldığını, yanlış anlaşılmış, kötü muameleye uğramış olduğunu hissetmiş. Teşhisi takiben, onun için karanlıkta bir ampul yandığını, bu güne kadar ki hissettiği duyguları ve başkalarına garip gelen davranışlarını anlamaya başladığını söylüyor. Bu tanıdan hemen sonra daha önce hiç ilgisinin olmadığı çok az kullandığı interneti ve sosyal ağları kullanarak araştırmalar yapmış. Azami derece büyük ve kalabalık olan bu semtimizde bayanlar sürekli sirkülasyon içindedir. Kendisi gibi yetişkin otizmden etkilenmiş bireylere ulaşmayı denemiş. Yetişkin otizmliler ve asperger sendromlular hakkında çok az kaynak olduğunu gören Jeannie ; ” Okuduğum birkaç şey benimle çok yüksek sesle yankılanıyordu ve hikayemi başkalarıyla paylaşmam gerektiğinin ne kadar önemli olduğunu anladım. Başkalarının bu dünyada kendilerinin yansımalarını görmesi önemlidir; yalnız olmadığını bilmek önemlidir. ” dedi ve bir kitap yazmaya karar verdi.
”Kitabım sizi çocukluğum boyunca yolculuğa çıkarır, çocukluk dönemimdir ve size bir çocuğun zihninde otizm spektrumunda neler olduğunu anlatır. Çocukluğumun ötesinde, bana mantıklı gelmeyen bir dünyada yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlıyorum. Yönetici işlev bozukluğu, yüz körlüğü ve duyusal uyaranlara aşırı tepki verme gibi şeylerle mücadele eden bir yetişkin olmanın nasıl bir şey olduğuna bir göz atacaksınız. ”
Şimdi size özellikle sınıfımdaki bir öğrencimin davranışlarından da çok tanıdık gelen kitabından küçük bir alıntıyı paylaşıyorum :
”Çoraptan nefret ediyorum. Ayaklarımın üzerinde hissettirdikleri, ayakkabılarımda yığıldıkları gibi nefes nefese yürüdüğümde dikişlerin ayak parmaklarıma sürünmesinden nefret ediyorum. Çorap beni sıcaklatıyor.
Aşırı ısındığım zaman yapmam gereken ilk şey onları sökmek.
Maddeyi daha da kötü yapmak için annem dantelli kesilmiş ince naylon çorapları satın almaktan hoşlandı. Çoğu materyal beni cırtlak dantelden daha fazla rahatsız etmez. İnce naylon çoraplar ayaklarımı terletti. Ayağım sert patentli deri okul ayakkabılarımın içinde kaymıştı. Beceriksiz bir anaokulu üreticisinin satması için iyi bir ayakkabı değildi.
Her sabah on çift çorap denedim. Sonunda giyebileceğim bir çorap buldum, genellikle uyuşmadılar. Annem çoraplarımdan hiç hoşlanmadığımı ısrarla belirtti, ama durum böyle olsaydı, neden her bir çift üzerinde çalışmam gerekti? Ayaklarımın üzerinde nasıl hissettiklerini görmek için neden buna ihtiyacım vardı? Ben onları sevmem çünkü onlara ayaklarımı sokmayı reddettim sadece çorapsız dışarıya çıksam olmaz mıydı? Üç yaşındaki kardeşim okula gitmek için hazırlanıp arabaya bindiğinde ben hala on çift çorap deniyor olurdum ve hep geç kalırdım. Annem hep “Jeannie’yi hızlı hareket ettiremezdin.” derdi.
……
Bu gün geriye dönüp baktığımda, sabah çorap rutininin dokunsal duyarlılığa bağlı olduğunu biliyorum. Hoşgörü gösterebileceğim bir çift bulmak zorundaydım. Bunu biliyorum çünkü bugün çoraplarımla aynı hissi yaşıyorum.
Jeannie anaokulunun ilk günü ayakabısının içinde toplanarak onu rahatsız eden çorabını düzeltmek için duraksadı. Okula geç kaldığını söyleyen annesini duydu fakat bunu yapması gerekiyordu çünkü aşırı uyarana maruz kalmıştı. Ayakkabılarını çıkardı çorabını düzeltti ve okul bahçesine girdi. Annesi anaokulu girişine doğru yürürken o o diğer okul girişine gitti. Annesi uyardı ama aldırış etmeden yürüdü. Okul yardımcı personeli günaydın deyip gülümseyerek karşılık verdi Jeannie bir öğretmenin adını söyleyerek onu görmeden içeri girmem dedi. Annesi kaşlarını çattı ve onun bu isteğini reddetti. Sesleri duyan öğretmen Jeannie’ nin yanına geldi ve günaydın dedi. Jeannie için yeni bir rutin daha oluştu. Artık her gün okul bahçesine girmeden ayakkabısını çıkartıp çoraplarını düzeltiyor ve okulun diğer girişini kullanarak öğretmenini görmeden anaokuluna geçmiyordu.
Kitap bunun gibi pek çok rutini anlatıyor. Özel eğitim ve otizm ile alakalı çevirilmesi gereken çok sayıda kitap var. Aslında talep edildiğinde yayın evlerinin bu kitapları çevirmek için gönüllü olacaklarını düşünüyorum. Özel eğitimin içinde olan aileler ve eğitimciler olarak lütfen bu kitapların çevirilerini talep edelim. Kitabın orjinal adı Twirling Naked in the Streets and No One Noticed