Gecikmiş konuşması olan çocuklarla yapılacak önemli şey çocuk için konuşmayı hoşlanacağı bir uğraş haline sokmaktır. Keyifle sizi dinleyebileceği ve tepki gösterebileceği kelimeler, cümleler, seçebilirseniz dinlemeden ve konuşmadan kaçınmayı azaltımış olursunuz. Yani önemli olan konuşmaların keyifli bir oyuna dönüşmesidir.
Basit ve kısa cümleler kullanarak konuşun. ”Kek yapıyorum. Çişin var mı? Portakal yiyorsun. Top at. Gofret istermisin?” O an yaptığınız işi veya çocuğun kendi yaptığı işi sık sık söylemek önemlidir. Çocuklar için bunu rutin hale getirmek çocuğun işitsel hafızasını kuvvetlendirecek , eylem ve karşılığı olan sözcük bilinç altına işleyecektir. Temple Grandin’in söylediklerini hatırlayın. Daha önce görsel olarak gördüğü eylem ve nesnelerin adını duyduğunda çağrışım yoluyla bu eyleme ve ya nesneye yönelik geçmiş deneyimlerini anımsağını, görsel olarak hafızasına kayıt ettiği şeylerin onun hayatını kolaylaştırdığını ifade ediyordu. Bu ifadeyi sadece Temple GRANDİN değil pek çok yetişkin otizmli kullanıyor, görsel desteğin önemli olduğunu belirtiyor. Özellikle erken çocukluk döneminde edindikleri deneyimlerin çok önemli olduğunu söylüyorlar.
Peki ne yapalım? Çocuğumuza yaptığımız işi söyleyelim ” Çorba yapıyorum. Süpürüyorum. Dans ediyorum.” gibi. Çocuğunuzun sık kullandığı nesneleri tanımasına yardımcı olun. Oynamak için ilgi duyduğu nesnelerin ismini sık sık söyleyin ‘Elinde kapak var. İpi sallıyorsun. Makasla kesiyorsun”. İlk önce ondan tanıdığını düşündüğünüz nesneleri size getirmesini veya vermesini isteyin. ”Kumandayı ver. Yastığı getir. Balonu ver. ” Siz yönergeyi verdiğinizde yerine getiremiyorsa bir ikinci kişi siz yönergeyi verince çocuğu istediğiniz nesneye götürüp almasını ve size getirmesini sağlayacak. Daha sonra yardımı yavaşça çekerek azaltmalısınız. Bir sonraki adımda ise etrafınızdaki insanlardan aynı şeyi yapmasını isteyin, ailenin diğer üyeleri ve evinize girip çıkan diğer insanlardan da. Yani sadece sizinle değil başkalarıyla da biraz etkileşimde ve iletişimde olmalı ki genelleme aşamasını tamamlasın. Sadece benim söylediklerimi yapıyor, ben istediğimde veriyor gibi cümleleri kurmanızın sebebi genelleme aşamasına önem verilmeyişidir.
Dışarı çıktığınızda gördüğünüz nesne ve canlıları isimlendirin. Ona göstererek söyleyin, her zamankinden daha heyecanlı veya daha farklı bir ses tonu ile ”Bak kedi. Üzüm ağacı. Hastane. ”deyin ( hayvanlar, bitkiler, araçlar gb. pek çok şey hakkında konuşabilirsiniz.). Eve geldiğinizde ise gördüklerinizi ve karşılaştığınız olayları aile üyelerinize anlatın. ”Biz kedi gördük. Kediye ekmek verdik. Köpek hav hav dedi. Hastaneyi gördük. Ambulans siren çaldı. ” gibi cümleler kurun.
Konuşmanızı destekleyen mimik ve jestlerinizin çocuğunuzun sizin ne söylediğinizi anlamasına yardımcı olabileceğini unutmayın. Özellikle işaret dilini sıklıkla kullanmaktan kaçınmayın. Sizin söylediklerinizi tekrarlamasını bekleyin, bir kaç deneme sonrasında olmadıysa çocuğun gösterdiği konuşma girişimlerini ödüllendirin. Bunun en iyi şekli ona istediği şeyi vermek verirken de doğru olarak o şeyin adını söylemektir. Örneğin o ”su” için ”du” diyorsa ona siz ”su” dedikten sonra suyu uzatabilirsiniz.
Çocuk işaretler veya seslerle bir ses işittiğini belirtirse örneğin uçak sesi duyduğunda ”uçak” diyebilirsiniz.Model olup uçak kelimesini söyleyebilirsiniz. Böyle anları kaçırmaya çalışın. Öğrencimiz yan okulun zili her çaldığında sınıf ne kadar gürültülü olursa olsun o sesi duyduğu yöne doğru gidip sesi dinlemek için cama doğru uzanıyor. Hemen ”Zil çalıyor. Muhammet zil sesini dinliyor.” diyoruz. Belki ilerleyen zamanlarda kendisi zil sesini duyduğunda zil veya zil çalıyor diyecek.
Kendinizi sık sık kontrol edin. Konuşmanız anlaşılır mı? Hızlı mı konuşuyorsunuz? Çocuğunuza model olmak için tane tane ve anlaşılır konuşmak iyidir. Ayrıca göz teması yakalar ve böyle anları kaçırmazsanız bu sizin için bonus olur.
Eğer çocuğunuz hiç konuşmuyor veya konuşamıyorsa onun jestlerini ödüllendirerek istediklerini ona verin. Bunu yaparken her zaman olduğu gibi ona model olup istediği şeyin adını söyleyin. Bu yolla onun iletişim için gerçekleştirdiği küçük çabaları ve gelişimi ödüllendirmiş olursunuz. Daha sonra ise giderek jestlerden sese geçiş yapmasını bekleyeceğiz.
Yine çocuğunuzun şeker istediğini ve onun bu kelimeye yakın bir şey söylediğini biliyorsanız, o zaman şekeri vermeden önce biraz söylemesini bekleyin. Şekeri andıran bir şeyler söylediğinde gösterdiği çabayı şekeri vererek ödüllendirmiş olursunuz. Aynı zamanda ”şeker” diyerek güzel bir kelime örneği verin. Eğer şeker kelimesini söylediğini daha önce bir kaç defa duyduysanız şeker demesini ıslarla model olarak bekleyin ve şeker dediğini duyduktan sonra şekeri verin. Yapılan en büyük hatalardan biri budur. Çocuğun bir kaç defa o nesnenin adını net olarak söyleyebildiğini biliyorsunuzdur ama yine de o nesnenin adına yakın sesler çıkarırsa istediğine ulaşmasını sağlarız. Çocuklar bu durumu sıklıkla kullanırlar.
Çocuk konuşmaya başladığında onunla ilgilenin, yüzüne bakın ve yaptığınız işi bırakın. Ona sorular sorabilirsiniz. Anlamsız sesler bile olsa size anlattıklarını yada kendi kendine söylediklerini anlamlandırmayı deneyebilirsiniz.
Aynı zamanda çocuğunuza iyi bir dinleyici olmayı da öğretebilirsiniz. Evinizin etrafındaki sesleri dinlemeyi kolayca oyun haline getirebilirsiniz. Buna hayvan sesleri, kapı zilleri, tencere sesi vb. sesler girebilir. Bu sesleri dinleyip taklitlerini yapabilirsiniz. Kapı kapanınca ”pat-güm” zil çalınca ”zıııır” yerleri süpürürken ”vuuuuu” el yıkarken banyo yaparken ”şşşııııııı” gibi sesler çıkarın.
Bol bol kitap okuyun daha önceki bir yazımızda bunun öneminden bahsetmiştik. Kitapları kendi başına karıştırmasından pek bir şey kazanamaz bir yetişkinin veya daha büyük bir çocuğun rehberliğine ihtiyacı vardır.
En önemlisi ise yaşıtları ve kendinden bir kaç yaş büyük arkadaşları ile vakit geçirmesidir. Böyle bir ortamı yaratmak ilk çabalarınızdan biri olsun. Tüm bu çabanızın etkilerini görmek için uzun bir süreye ihtiyacınız olduğunu anlamanız önemli bir konudur. Beklediğiniz değişiklikleri görmezseniz lütfen vazgeçmeyin. Eğer çocuğunuza davranışlarınızda tutarlılık gösteriyor, onu şu anki halini kabul ediyor ve konuşmanın hoş bir şey olduğunu hissettiriyorsanız işin büyük kısmını başardınız demektir.