Merhaba,
Ben çocuğunuzun sınıfında veya okulunda eğitim gören otizmli bir çocuğun ebeveyniyim. Otizm kelimesi sizin için yabancı veya ürkütücü bir kelime mi? Otizm doğuştan gelen ve yaşamın ilk yıllarında fark edilebilen nörogelişimsel bir farklılıktır. Otizm çocuğumun bir parçasıdır onun her şeyi değildir. Çocuğum bir tanıdan veya bir etiketten çok daha fazlasıdır.
Onun farklılıklarını ve tuhaflıklarını kabul ediyor ve ona güç vermeye çalışıyorum. Ne kadar küçük olursa olsun başarılarından gurur duyuyorum. İsterim ki bu küçük başarıların gerçekleşmesi için desteğinize ihtiyaç duyduğumun farkında olun. Evet, biliyorum özel ihtiyaçları olan bir çocuğa sahip oluncaya kadar bunun nasıl bir şey olduğunu anlayabilmek güç. Ben de ikinci çocuğum üç yaşına gelene kadar bunun nasıl bir duygu olduğuna dair herhangi bir fikre sahip değildim ve diğer çocuklardan dışlanmış olmanın nasıl aşağılayıcı ve üzgün hissettirdiğini bilmiyordum.
Çocuğumun otizm tanısı aldığı için farklı bir okula gitmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Tüm çocukların hele de farklı gelişen, özel ihtiyaçları olan çocukların iyi ve kaliteli bir eğitim almaya ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz için bunu söylediğinizin fakındayım. İyi niyetiniz için teşekkür ederim. Nisan ayı otizm farkındalık ayıdır. Sizlerin de farkında olmasını istediğim şeylerden bahsetmek isterim. Çocuğumun akranlarından ayrıştırılmış bir şekilde eğitim alması onun normal davranış deneyimlerine erişmesini ve sahip olmasını engeller. Yani akranlarından uzakta, sadece kendisi ile aynı tanıya sahip çocuklarla bir arada eğitim alması düşündüğünüz gibi yeterli ve kaliteli bir eğitim ortamı sağlamaz.
Biliyorum kendi çocuğunuz hakkında endişelisiniz çünkü çocuğunuz her gün onun hakkında farklı detaylarla eve geliyor. Ders sırasında ve teneffüslerde yerinde sallanan, zamansız ve anlamsızca sesler çıkaran, kokusundan hoşlanmadığı için iki masa öndeki arkadaşının kokulu silgisini çöpe atan, ders notlarını yırtan ve en kötü ihtimalle kolunda ısırık izi ile eve dönüşüne sebep olan çocuğunuzun tuhaf arkadaşı. İşte benim oğlum.
Oğlumun çocuğunuzun öğrenme deneyimlerini olumsuz etkilediğinden endişe duyuyorsunuz. Hatta onun öğretmenimizin zamanının ve enerjisinin çoğunu aldığını, çocuğunuzun ders zamanından adil bir pay alamayacağını düşünüyorsunuz. Çocuğunuzun akademik olarak geride kalabileceğinden endişelisiniz. Hatta bazen oğlumun istediğini elde etmek uğruna sınıftan birine zarar verebileceği kaygısıyla dolu yüreğiniz. Yarın o birinin sizin çocuğunuz olması çok uzak görünmüyor. Sizi anlıyorum.
Otizmli çocuğum dünyayı farklı görür ve zihni bizimkinden farklı bir şekilde işler. Otizm eşsizdir ve her otizmli çocuk birbirinden farklıdır. Tıpkı bir gök kuşağına benziyor öne çıkan farklı renklerle dolu ama aynı zamanda bir bütün. Pek çok otizmli çocuk ihtiyaçlarını ve duygularını ifade etmekte zorlanır tabi başkalarının ihtiyaç ve duygularını fark etmede de. Bilmenizi isterim ki çocuğumun ihtiyaçlarını önceden tahmin edip sınıfta ve sosyal yaşamda uyumlu olması için elimden geleni yapıyorum. Tüm hayatımı buna göre planladım ve çabalarımı görmenizi isterim.
Siz sabahları çocuklarınızı öpücük ve sevgi sözcükleri ile okula yollarken ben akranları ile eğitim alması için savaşmak zorundayım. Kaynaştırma eğitiminin her çocuğun hakkı olduğunun hem hukuki hem vicdani yasalarla belirlenmiş olması bile bazen yeterli olmayabiliyor. Endişe ve kaygı duyduğunuz sebepleri öne sürerek çocuğuma fırsat vermeden bizi sınıflarınızda veya okullarınızda istemiyorsunuz. Bunun çocuğum ve ailem için ne kadar yaralayıcı olduğunu bilmenizi isterim. Çünkü otizmle gerçek bir mücadele veriyoruz sadece kaliteli bir eğitim almak için değil fark edilmek, hayata karışmak ve onu gülümserken görmek için.
Önemle belirtmek isterim ki sadece oğlum için değil sizler ve çocuklarınız için de kaynaştırma eğitimi büyük bir fırsattır. Otizm artık hızla artıyor ülkemizde 68 çocuktan 1’i otizm tanısı alıyor. Bu da hiç istemesek de şu ihtimali doğurur. Yarın küçük çocuğunuz, onun en çok sevdiği sıra arkadaşının kardeşi, kapı komşunuzun çocuğu ve belki de torununuz otizm tanısı alabilir. Bu satırları okumak bile yüreğinizi sıkıştırmaya yetiyor öyle değil mi? İşte çocuklarınızın çocuklarımıza ihtiyacı tam da bu yüzdendir.
Toplumumuzda farklı çocuklar ve bireyler her zaman vardı ve var olmaya da devam edecek. Faklı gelişen çocuklara saygı duymayı öğrenemezsek yarın başımıza geldiğinde çok büyük bir üzüntü ve şok yaşarız. Lütfen çocuklarımıza küçük yaşlardan bu farkındalığı kazandıralım, tıpkı akademik başarısı için telaşlandığımız gibi bunun için de telaşlanalım ve harekete geçelim. Bir topluma farklılıklarla yaşamayı öğretir kaynaştırma eğitimi. Şimdiye kadar hep kendi çocuğum için mücadele ettiğimi ve sizin çocuklarınızın kıymetli zamanlarından kendi çocuğum için pay istediğimi düşündünüz öyle değil mi? Oysa benim telaşım hepimiz içindi.
Ailenize otizmli bir birey gelinceye kadar sınıflarınızda ve okullarınızda çocuğumun bulunmasını birçok sebep öne sürerek engellemeyi deneyebilirsiniz. Ben de tüm hukuksal mücadelemle çocuğumun eğitim haklarının savunucusu olurum. Unutmayın bu hayatta biz de varız, tüm farklılıklarımızla sizin kadar hak sahibi sizin kadar eşitiz. Ama aynı telaşa bir gün siz de düşerseniz bana ve çocuğuma yapılan incitici muameleyi yapmam ve size yardımcı olurum rehberlik ederim.
Lütfen merhametinizi istemediğimi anlayın sadece empati kurmanızı beklediğimi bilin. Sizin hiçbir zorluklarla karşılaşmadan başladığınız okulların kapısında bekleyen, bizim gibi aileleri görün. Bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız şikayet edip dilekçe vermek yerine önce empati kurmayı deneyin. Çocuğunuzun hakkının yendiğine dair bir his varsa içinizde önce öğretmeninizle sonra rehberlik servisi, özel eğitim öğretmeni ve hatta lütfen benimle iletişim kurun. En son idarecilerin kapısını çalın ama bu çocuk bu okuldan gitsin diye değil, bu çocuğun okula daha huzurlu ve mutlu gelebilmesi, çocuğunuzun arkadaşı olabilmesi için bir öneri dilekçesi olsun elinizde.
Bir problem olduğunda okul toplantılarında, sınıf kahvaltılarında, sosyal yazışmalarınızda özel çocuk ailelerine destek veren cümleler kurun lütfen. Çünkü çocuğumun annesi babası siz olabilirdiniz. Otizm hayatınızda olmadığı için görmezden gelmeye devam ederseniz otizm hayatınıza girdiğinde kolay bir yolu yürümek yerine geçtiğimiz yollardan geçer, yaşadığımız zorlukları yaşamak zorunda kalır, eğitim ve diğer tüm şeyler için savaş vermek durumunda olursunuz. Bunu başka hiçbir ailenin yaşamasını istemem. Yani çocuklarımızın bir arada olabilmeleri için gerekli koşulları şimdi beraberce oluşturmalıyız.
Lütfen korkma! Kaynaştırma eğitimi yalnızca benim değil sizlerin de umudu. Beraber yaşamak çok zor olmamalı. Çocuğum çocuğunuzun arkadaşı olmaktan mutlu, beraber oyun oynamaktan ve öğrenmekten. Faklı olan biri ile aynı sırayı paylaşmanın, el ele tutuşmanın, beraber oyun oynamanın onur kırıcı olmadığını ve asla alay konusu edilmeyeceği güvenini çocuklarınıza verin. İşte bu tam da ihtiyacımız olan şey. Bu güne kadar kazandırdığınız ve kazandıracağınız farkındalıklar için teşekkür ederim ve minnettarım.