Proprioseptif duyu bize kendi hareketlerimiz ve vücut pozisyonumuz ile ilgili verileri sağlar. Bize şu konularda bilgi verir;
Vücudumuzun ve vücut parçalarımızın uzayda nerede olduğu,
Vücut parçalarımızın diğer parçalarla nasıl bir ilişkide olduğunu,
Kaslarımızın ne kadar ve hangi hızda gerildiği,
Vücudumuzun uzayda hangi hızda hareket ettiği,
Zamanlamamızın nasıl olduğu,
Kaslarımızın ne kadar güç gösterdiği.
Bu bilgi, yaptığımız her hareketin temeli bilgisini oluşturur. Reflekslerimiz, otomatik tepkilerimiz ve planlanmış hareketlerimiz bu bilgiye dayalıdır. Proprioseptif duyumuzun bize sağladığı bilgi sayesinde işimizi yapabiliriz. Kısacası Proprioseptif duyu pozisyon duyusu yada kas duyusudur. Kaslar kasılıp gerildiğinde, eğilip yeniden düzeldiğinde zihne gönderilen mesajlar sayesinde hareketin nerede ve nasıl oluştuğunu biliriz. Sadece hareket ederek değil hareket etmediğimizde de proprioseptif mesajlar alırız. Örneğin oturduğunuz yerde gözlerinizi kapatırsanız artık proprioseptif duyunuza güveniyorsunuz demektir. Biraz karmaşık ve zor bir konu olsa da yazının devamını okumanızı tavsiye ederiz, daha açıklayıcı örnekler veriyor olacağız.
Taktil proprioseptif duyu ayırt etme, dokunma ve vücudun pozisyonu hislerinin anında hissedilmesi ile ilgilidir. Bu yetenek yazabilmek için kalemi etkin tutabilme gibi sıradan günlük işler için önemlidir yada bir bardaktaki sütün ağırlığını hissedebilmek için top atıp tutmak, merdiven inip çıkmak için düzgün çalışması gereken bir duyu sistemidir. Peki bu hisse neden ihtiyaç duyuyoruz? Proprioseptif duyunun görevi vücut farkındalığını arttırmak, motor kontrolü ile motor becerileri yönetmektir. Ayrıca bu duyumuz görsel ayırt etmeye de katkıda bulunur. Düzgünce yürümemize, yatıp kalkmamıza,hızlıca koşmamıza imkan sağlar kendimizi güvende hissettirir.
Özellikle otizmli olan çocuklar ve bu girdiye ihtiyacı olan çocukların öğretmenleri ve aileleri bilir ki proprioseptif girdinin sağlayacağı sakinlik ve organizasyon bir kaç saat sürebilir dolayısıyla kişi işlerini yerine getirebilmek için bu girdilerin peşinden koşabilir. Çocukları sakinleştirip oturtmanın, ev ödevlerini yaptırmanın en iyi yolu uzanma ve direnç gerektire aktivitelerin olduğu bolca fırsat sunmaktır.Belki çok şaşıracaksınız ama ayakkabı bağcıklarını bağlamak için parmak kaslarında iyi bir proprioseptif duyu olmalıdır ki bağcığın nasıl yapılacağı düğümün nasıl atılacağı bilinsin.
Gelelim senkronize olamayan proprioseptif duyuya? Proprioseptif fonksiyon bozukluğu kaslardan, derilerden ve eklemlerden alınan hislerin yetersiz işlemesidir. Bu duyusu zayıf olan çocuk vücut pozisyonları ve hareketleri hakkındaki hisleri anlamakta zorluk çeker. Yani pek çok otizmli çocukta olduğu gibi kaba ve ince motor kaslarını idare edemediği için, motor kontrol ve pratik konusunda zorlanır. Hareketlerinin hızını ve derecesini ayırt etmek onun için çok zor olabilir. Beceriksiz veya çok hantal olarak algılanabilirler. Bu çocuklar çoğunlukla nesnelere az yada çok basınç uygulayabilir, sık sık oyuncaklarını ve kalem uçlarını kırar. Ağır bir su kovasını veya çok hafif nesneleri çok zayıf kavrayabilir. Kaldırmak ve tutmakta zorlanabilirler. Zayıf bir vücut farkındalıkları olduğundan ne yaptıklarını gözleri ile görmeye ihtiyaçları vardır. Her yeni hareket onun için zorlayıcı olduğundan hareket etmekten korkabilir ve duygusal olarak güvensiz hissedebilir.
Şimdi ise proprioseptif aşırı duyarlılıktan bahsedelim. Bu hisse karşı aşırı tepkili olan zıplama, hoplama, koşma gibi aktivitelerden kaçınmak isteyebilir. Beden eğitimi etkinliklerine ve kas gücü gerektiren oyunlara katılmayı genellikle reddeder. Sadece aktif hareketler değil sıkıca sarılma hareketi yada kollarını bacaklarını bir başkasının oynatması bu çocuklar başına bir anksiyete yaratabilir. Bu aşırı duyarlılık aynı zamanda çocuğun yemek seçmesine de neden olabilir. Bunun nedeni bazı yiyeceklerin daha güçlü koordinasyonlu çiğneme gerektirmesi ve çocuğun ağız kaslarının gerektirdiği kadar duygusal bilgi alamamasıdır.Proprioseptif az duyarlılığı olan bir çocuk ise rahat olmayan bir pozisyonda uzun süreli oturabilir. İğnenin veya bazı cisimlerin ona battığını hissetmeyebilir, giysilerini giyerken vücudunu yönlendiremeyebilir.
Proprioseptif arzu ”Daha Çok!” Duyusal arzu duyan çocuk sürekli bir şeylere çarpar. Aktif hareket etme, itme, çekme, kendini yere atarak yere inme, duvara, insanlara ve masalara çarpma arzusudur. Kaslarına ve eklemlerine pasif girdi ister. Kendisine birisinin oyun içinde sıkıca sarılmasını,baskı uygulamasını, sıkıştırmasını yada vurmasını isteyebilir.
Sürekli daha çok proprioseptif girdiye ihtiyaç duyar ve ısırabilir, tekme atabilir, vurabilir, agresif bir tutum içinde olabilir. Bazı duyusal arzu duyan kişiler kendi kendilerini uyarma ihtiyacı hissederler ve bunun sonucu olarak da kendi derilerini ısırabilir yada başlarını sert yerlere vurabilirler. Bu bize pek çok otizmli çocuğun davranışını açıklıyor. Bu çocuklar duyu bütünleme tedavi ve terapilerinden çokça fayda sağlar ve sakinleşirler.
Basit bir örnekle anlatacak olursak market alışverişine giden bir çocuğun huzursuz oluşu ve annesinin arabaya binme teklifini reddedip arabayı sürmek istemesi ve daha sonrasında nereye gittiğini görmeden sürdüğü için arabanın fıstık çuvallarına çarpması çocuğun başını arabanın tutma koluna çarptığında bu hissi çok sevmesi. Sonrasında ise annesi onu durdurup sakinleştirene kadar bu hissi defalarca defalarca denemesidir başını arabanın tutma sapına vurup vurup haz almasıdır. Örneğimizdeki çocuk daha sonra alış veriş bitene kadar araba ile çarpabileceği pek çok yere çarpar ve engel olmak oldukça zordur. Bu nedenle bu problemi yaşayan ailelere terapistler tarafından çocuklarının böyle yerlere gelmeden önce bolca koşup oynadığından emin olmak görevi verilir.
Şimdilik yazımızı burada bitiriyoruz çok uzun ve karmaşık bir konu olduğundan bir sonraki yazımızda da bu duyunun hayatımıza olan etkilerinden ve neler yapabileceğimizden bahsedeceğiz. Umarız sıkılmadan okumuşsunuzdur.